Hacettepe Üniversitesi (Hü) Araştırmacıları, Yapay Dokuların Üretiminde Kullanılan Bir Çeşit Plastikler Olan Polimerlere Nano Yapılar Ekleyerek Doku Mühendisliğinde Önemli Bir Başarıya İmza Attılar.Bu gelişmeyle polimer yüzeylerde çoğaltılan dokuların, çoğaldığı yüzeylerden uzaklaştırılması sırasında sık karşılaşılan doku bozulmaları büyük ölçüde ortadan kalkıyor.
Araştırma sonuçları, doku mühendisliğinde dünyanın en ileri teknolojilerini kullanan Japon bilim çevrelerinin de dikkatini çekti.
Geliştirilen sistemin öncelikle yapay korneaların elde edilmesi olmak üzere pek çok tıp uygulaması için yenilikler getirdiği kaydedildi.
HÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olgun Güven, Türkiye’de ilk ışınlama tesisinin kendi önderliğinde kurulduğunu, ardından özel firmaların da bu teknolojiye dayalı üretimler gerçekleştirdiğini anlattı.
Güven, ışınlama teknolojisinin, plastik malzemenin yüzeyinde veya içinde, istenen kimyasal değişikliği sağlayabilen çok güçlü bir teknoloji olduğunu ifade etti.
BM bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı bünyesinde geçen yıl başlatılan ve bütçesi 350 bin dolar olan projede Malezya, Polonya ve Türkiye’nin yer aldığını belirten Güven, gelecek yıl tamamlanması beklenen projede, ışınlama teknolojisinin nanoteknolojiye adaptasyonun amaçlandığını söyledi.
Yayınım anlamına gelen radyasyonun gama ışınları, X-ışınları veya hızlandırılmış elektronlardan oluştuğunu ve sıklıkla radyo terapide kullanıldığını anlatan Güven, bu teknolojinin doku mühendisliğindeki kullanımlarını dile getirdi. Güven, projelerindeki ana konunun ışınlama yoluyla bir çeşit özel tür plastikler olan polimerlerin içinde veya yüzeyinde nano boyutta yapı kontrolünün sağlanması olduğunu kaydetti.
JAPON ARAŞTIRMACILARDAN BİRLİKTE ÇALIŞMA TALEBİ
Polimerlerin doku mühendisliği ve biyomedikal alanında yaygın kullanıldığını belirten Prof. Dr. Olgun Güven, özellikle hücre tabakalarının üretiminde en ileri teknolojilerin Tokyo Medical College’da uygulandığını söyledi. Güven, şöyle konuştu:
“Japonya’daki çalışmalarda polimer yüzeylerde oluşturulan termal duyarlıklı ara yüzeyler gelişigüzel olarak sentezleniyor ve bu nedenle optimum koşullar, bir anlamda sınama-yanılma yoluyla belirleniyor. Biz bu proje kapsamındaki çalışmalarımız sonunda polimer yüzeyindeki aşılamaları istediğimiz boyutta ve kontrollü olarak yapabilir düzeye geldik.
Nanoteknoloji ile arayüzeydeki polimerlerde kalınlığı nanometre boyutunda kontrollü bir tabaka elde ettik. Biz ışınladığımız yüzeylere çok yeni bir yöntem ile polimer zincirlerini aynı boyda ve homojen bir şekilde aşılıyoruz. Japon araştırmacılar, bizim yaptığımız yeniliğe büyük ilgi gösterdiler ve bu konuda birlikte çalışmak istediklerini kaydettiler.”
Güven, geliştirdikleri yöntemle doku mühendisliğinde, çeşitli hücre tabakalarının çok daha kontrollü bir şekilde elde edilebileceğini belirterek, yeni teknikle ilgili şöyle konuştu:
“Bu çalışmada halen kullanılan ışınlama teknolojisi ve dokunun taşındığı polimer yine kullanılıyor. Ancak aşılamada ışınlama ve raft tekniğini birlikte ilk kez bu uygulamada kullanmaktayız. Biz çalışmamızda aşılama tekniğinin gelişigüzelliğini kontrollü hale getirmiş olduk ve yüzeydeki hücre tabakalarının büyüyeceği ortamı baştan istediğimiz boyutta hazırlamış olduk.
Nanometre boyutunda kontrollü olarak elde ettiğimiz tabakada bu hücreler büyüyor, gelişiyor ve ortamın sıcaklığının kontrolü ile blok halinde büyüdükleri yüzeyden ayrılmış oluyorlar. Böylece hücre tabakalarının bir bütün halinde alınıp vücuda yapılacak aktarımların önündeki engeller de aşılmış oluyor.”
Prof. Dr. Olgun Güven, geliştirilen sistemin öncelikle yapay korneaların elde edilmesi olmak üzere pek çok tıp uygulaması için yenilikler getirdiğini ifade ederek, “Bu tür sistemler ile donör sıkıntısı çekilen doku transplantasyonları için hücre hasat edebilecek ortamları son teknoloji ürünleri ile daha da geliştirebileceğimize inanıyorum” dedi.