aponya’nın başkenti Tokyo’da gerçekleşen Japonya Moda Haftası’nda birbirinden farklı tarzlarıyla üç modacı çok konuşuldu: Kazuaki Takashima, Hiroko Ito, Eri Utsugi.
İSTANBUL- Modanın kalbinin Paris’te ya da Milano’da attığını söyleyenler, Japonya Moda Haftası’nda podyumların tozunun dumana katan bu üç Japon modacıyla henüz tanışmadıklarını hesaba katıp bir kere daha düşünsünler!
2008 henüz bitmeden, 2009 ilkbahar-yaz kreasyonlarına çoktan yelken açan modacılar, kendilerine has kimliklerini, birbirinden farklı koleksiyonlarda buluşturarak, muhteşem renk armonisinin keyfini çıkarmamızı sağladı.
Hiroko İto’nun koleksiyonunda Kazuaki’nin aksine sadelik ön planda.
Japon Moda Haftası çerçevesinde sergilene kostümler,
krem renginin zarafetini ortaya koyuyor.
Hiroko Ito’nun bahar mevsiminde
krem elbiseler ve kapüşonlar başrolü oynadı.
Eri Utsugi’nin salaş formlardan
oluşan geometrik desenli pijamavi
kreasyonu rengarenk bir çocuk
ruhunu ortaya koyarken,
Kazuaki Takashima’nın etnik kreasyonunda ise birbirine uyumlu kadın ve erkek kostümleri göze çarpıyor. Tül elbiselerin şeffaflığı uçucu bir yazın müjdesini verirken, elbiselerin altından düşmeyen ‘Uzun çoraplı kız Pippi’ çorapları sevimli detaylar arasında. Çoraplarla bütünleşen botlarsa, yaz-kış demiyor, uzun elbiselerin altında yerlerini alıyor.
Japon moda dünyasında önemli bir yere sahip olan bu üç modacıya ayrıntılı bakacak atacak olursak; kariyerlerindeki hızlı yükselişin hayal gücüyle doğru orantıda olduğunu anlamamak mümkün değil.
Kazuaki Takashima:
Manga karaterleri olmazsa olmazı. Tasarımlarında genellikle çizgi film karakterlerinden esinlenen Takashima, kadın- erkek demeden herkesi bir çizgi film kahramanına dönüştürmekte usta! Kimonolarda bile manga karakterilerini kullanmadan edemeyen, adeta bunu sanata dönüştüren modacı, Asyalı genç tasarımcılar arasında da başarısıyla göz dolduruyor.
Origami sanatını kullanarak yarattığı kuşlu paltoyla, bir başka defilede modaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmış, uzun bir süre ayakta alkışlanmıştı.
Hiroko Ito:
Kazuaki’nin aksine onun koleksiyonlarında sadelik ön planda. Japon Moda Haftası çerçevesinde sergilene kostümler, krem renginin zarafetini ortaya koyuyor.
Yarattığı Hisui markasıyla (Hisui’nin anlamı yeşim taşı demek) büyük işlere imza atan tasarımcı, daha çok metal parçaları kreasyonları bütünleştirme yoluna gidiyor. Kendisine ‘yeraltı modacısı’ diyenler de var. Ancak bunu kendisi de henüz anlamış değil. Tasarımları sürrealist bir tarza yakın. Biçimler keskin olsa da, duygusal bir yoğunluk hakim Hiroko’nun yaratıcılığında. Güzellikle modayı bir tutan bir tasarmcı o. Bu nedenle de sadelikten taviz vermiyor ve klasik bir güzelliği, sade ama uçuk kaçık fikirlerle birbirine geçirmeyi iyi biliyor.
Eri Utsugi:
O da çocuksu ruhu benimseyenlerden. Daha önce Snoopy karakterlerini modaya davet ederek bunu kanıtladı. Kendisi ilham kaynağının işçiler olduğunu söylese de, hayal gücünün sonsuzluğuna fazlasıyla inanıyor olmalı!
Bir hayli iddialı tasarımlarıyla Japon moda dünyasında yankıları sürüyor. Onun için moda rahat olanı giyebilmek demek. Onun yaratıcılığında fantazi ve realite bir arada. Kullandığı kumaşlar, renkler, aksesuar kombinlerinde de bunu görmek mümkün. Modellerine makyaj uygulanmasa olmaz. Devasa şapkalar tercihlerinin başında geliyor. Koleksiyonlarından birine verdiği isimde insanları yaratıcılığıyla mutlu ettiği belli: éLaughing Clothes’ (Gülen Kıyafetler)
Baştan söyledik bir kere… Japonlar, moda dünyasındaki çıkartmalarını yaptı. Modayla adı her defasında yanyana yazılmış başkentleri bir bir devirmeyi hedef almış olsalardı, bu işi başarıyla gerçekleştirirlerdi. Buna şüphe yok!
Ancak kendi masalsı anlatımlarıyla, kendi içlerinde, fazla açılmadan ilerlemeye devam ediyorlar. Tasarımlar, manga karakterlerinin yaramaz profilinden masalsı anlatımlara, sadelikten çılgın karmaşalara kadar uzanıyor. Üstelik ‘gülmesini bile elbiseler’le! (YAŞAM/GAZETEPORT)