Huysuz ve tatlı okurlar, sizleri nasıl özlediğimi anlatamam. Herkesin okuru kendisine huysuz ve tatlı olduğundan bana öyle geliyor ki kimse sizin huyunuz ve tadınızla boy ölçüşemez. ‘Cezeryelerin Sultanı’, ‘32. Cezerye’ ve ‘5Cezerye1’i fındıklı olsun’ yayınlarım nedeniyle şehrimizden ayrı kaldığım günlerde üşenmeyip mail’ler göndermişsiniz. Sağ olun var olun, nasıl sevindim anlatamam. Aslında o hafta çok sık olmasa da internete girebiliyordum fakat konu komşudan kaçak bağlantı kullandığımız için çuvalladığımız zamanlar olmuş demek ki, mail’lerinizi gecikerek yanıtlamak zorunda kaldım. Olsun, daha iyi oldu; tatil sonrası haftaya sayenizde büyük moralle başladım.
Japonya’daki Mersin Caddesi
Öncelikle şunu söylemek isterim ki eminim daha önce defalarca duymuşsunuzdur ama, hepiniz maynahsınız! Nar ekşisi ve yeşil limon isteyenler, veterjanlığımı (bkz. mecradaki 2 numaralı yazı) yok sayıp kendileri yerine Bahattin’de ciğer yememi emredenler, ‘Sıcak severim diye artizlik yaptın o kadar, yiyorsa Kız Kalesi sahilinde iki saat yürü’ diye meydan okuyanlar… En enteresanı da Kushimoto Sokağı’nı fotoğraflamamı rica eden mangal yürekli manga (Yerim ben onu, fotoğraf da göndermiş)…
Bir dahaki sefere iletilerinizi zamanında okuyup isteklerinizi yerine getirmeye çalışacağım, müsterih olunuz. Fakat Kushimoto Sokağı ile ilgili şunu söylemem gerekir, sevgili genç arkadaşım: Orası Japonya’ya bağlı bir özerk yönetim değil. Bildiğimiz sokak… Apartmanlar, kafeler, mağazalar ve piyasa yapmaya genç yaşta başlayıp şimdilerde tohuma kaçmış insanlar var. Mersin’deki Türk-Japon Dostluk Derneği’nin çabaları çerçevesinde, Mersin ve Kushimoto’nun kardeş şehirler ilan edilmiş olmasına dair bir hoşluk yapılmış, sokağa bu isim verilerek. Yani muhtemelen Kushimoto şehrinde de bir adet Mersin Sokağı var.
Aslında merakında haksız değil sevgili Ezgicim (Manga okurun ismi). Hazır böyle bir kardeşlik süreci başlatılmışken, insan ister istemez daha somut kardeşlik belirtileri görmek istiyor. Abim küçük kardeşimi satırla kovalardı mesela… Tabii tam öyle olmasa da alışverişlerde yen kullanılsa, her eve bir geyşa kampanyası başlatılsa, Barış Manço’nun heykeli dikilse veya gençler gitar yerine kotoya teşvik edilse iyi olur. Kushimoto Sokağı demeyi biliyorlar madem…
Adı gibi sayko değil
İşte böyle sevgili cesur ve acımasız kitle, yetkililere buradan mesajımızı da vermiş olduk. Bunlar bizim okurlarımız, bizim insanlarımız, bizim çocuklarımız; maksat gönülleri hoş tutulsun. Hatta ben de şimdi öyle yapıcam ve bugün sizlere Trio Miyazaki’nin ‘Sai-Ko’ albümünü duyurucam. Üçlüye ismini veren Mieko Miyazaki, müziğe koto ile başlayıp devam etmiş temiz yüzlü bir hanım kızımız. Bizim eski komşunun kızı Merve’ye benziyor.
Miyazaki, Tokyo Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar’ını bitirdikten kısa süre sonra kraliyet ailesi de dahil olmak üzere tüm Japonya’nın gözdesi olmuş. Hatta bu şöhreti sıcağı sıcağına Uzakdoğu’ya yayılmış. Geleneksel Japon müziğini klasik etkiler ve doğaçlamalarla birleştirip kendine ait bir müzik dili yakalayan Miyazaki’nin solo koto için yaptığı besteler, Japon müzik basınının kendisini tüm zamanların en iyi beş koto sanatçısından biri ilan etmesini dahi sağlamış.
Üstüne Avrupa ve ABD konserlerindeki başarılı performansları da eklenince Miyazaki, işleri tıkırına bağlamış ve 2005’te daha özgürce üretebileceğini düşündüğü Fransa’ya taşınmış. Burada akordeoncu Bruno Maurice ve kemancı Manuel Solans’la tanışıp Miyazaki üçlüsünü kurmuş ve devamında vokalini de geliştirmeye çalışmış.
‘Sai-Ko’ albümünde de Miyazaki hem çalıyor hem söylüyor. Klasik, caz, geleneksel hatta yeni müziğin bir arada durduğu albümdeki dokuz parçadan altısının sözü müziği Miyazaki’ye ait. Albüme adını veren ‘Sai-Ko’ ise tınladığı gibi ‘sayko’ sözcüğüne değil, renk ve ritim sözcüklerinin birlikteliğine gönderme yapıyor.
Daha önce bir koto, akordeon, keman üçlüsü dinlememiş olduğum için beni ilgilendirdi. Sizi ilgilendirmezse bu tamamen sizin sorununuzdur artık. Gün gelir kotoyu da anlatırım ama okur ilgilerine duyarlıyız diye depemize mi çıkacaanız yani? Aboo, sizle işimiz var…
Eray Aytimur(Radikal)