Çok eski çağlarda, insanoğlunun var olmadığı dönemlerde, şu anki Japonya’nın bulunduğu topraklarda farklı bölgelere hüküm salmış binbir çeşit tanrı vardı. “Kojiki(古事記=geçmişteki olayları anlatan kitap )”, tüm bu tanrıların ortak kurallar altında bir araya toplandığının efsanesini nesilden nesile aktaran kutsal bir kitaptır.
İmparator Ôama, büyük erkek kardeşi İmparator Tenji’nin ölümünden sonra onun yerini alabilmek için Tenji’nin oğlu olan Ôtomo ile şiddetli bir mücadeleye girmişti(M.S. 672). Bu savaşın sonucunda Ôama tahta çıkıp “İmparator Temmu” adını almıştır.
İmparatorun, Tanrılar Dönemi’nden beri kesintiye uğramaksızın süregelmiş kutsal soydan olduğunu ve haklı hükümdar olduğunu ispatlamak için yazar Ohono Yasumaro’ya “Kojiki”yi yazmasını emretmiştir.
Üç kitaplık “Kojiki”nin birinci kitabı Tanrılar Dönemi’nden bahsederken, ikinci ve üçüncüsü ilk İmparator Jinmu’dan İmparatoriçe Suiko’ya kadar(M.S. 628) meydana gelmiş tarihi olayları içermektedir.
Aşağıda bu değerli eserin en önemli kısımlarından sayılan ve Tanrılar Dönemi’ne ait Japonya’nın kuruluşunu anlatan bölümü bir örnek olarak özetliyorum.
Gökten daha da üstte tanrılar var oldu ve nihayet tanrılardan kardeş ve çift olan İzanagi ve İzanami ortaya çıktı. Bu çift tanrı, mızrakla denizi karıştırıp bir ada yarattı. İzanagi ve İzanami o adada evlenip başka tanrıları var ettiler, diğer yandan başka adaları da doğurdular. Bir gün İzanami, ateş tanrısını doğururken ateşten yanarak öldü. Bunu gören İzanagi öfkenerek ateş tanrısını öldürdü ve İzanami’yi kurtarmak için Ölüler Alemi(Yomi-no-kuni)’ne yol aldı.
İzanagi, İzanami’ye geri dönmesini rica etti. Ama İzanami dedi ki, “Ölüler alemine ait yemeği yedim. Artık geri dönemem. Ama ölüler tanrısıyla konuşup ondan hayata dönmeyi dileyeceğim. Onunla konuşurken sakın içeriye girme.” İzanagi, İzanami’nin ölüler tanrısıyla konuştuğu esnada dışarda bekliyordu. Uzun süre bekledi… Fakat İzanami geri gelmemişti ve daha fazla dayanamayan İzanagi, sonunda yasak olan kapıdan içeriye giriverdi. Ölüler tanrısının odasında İzanami çürük bir vucüt ile yatıyordu. İzanagi’yi görünce hışımla karşısına dikilerek “Neden sözünde durmadın?” diye bağırdı. İzanami’nin bedeninin çürüyen parçalarından can bulan Shikome (Çirkin ve lanetli kadın), İzanagi’ye saldırdı. Başına gelen bu beladan zorlukla kaçıp dünyaya geri dönen İzanagi, ölüler alemiyle dünyan arasına büyük bir kaya koyup bu iki alemi birbirinden ayırdı. Kayanın ardından İzanami’nin sesi yankılıyordu; “Ben günde bin kişinin ölümüne sebep olacağım.” İzanagi de kayanın önünde ona cevap verdi ; “Ben de günde bin beş yüz kişinin doğumuna sebep olacağım.”
İzanagi, Ölüler Alemi’ne ait kirleri temizlemek için arınmak istedi. Sol gözünü yıkarken güneş tanrısı Amaterasu (Gökte Parlayan), sağ gözünü yıkarken Tsukuyomi(Ayı Yönlendiren), burnunu yıkarken Susanowo(Zorlu Yiğit) meydana geldi. Dünya da, Amaterasu’nun yönettiği göklerden, Tsukuyomi’nin sahip olduğu gecenin karanlığından, Susanowo’nun sahip olduğu deniz ve topraktan oluşur.
Japonya’daki tanrılar yalnızca soyut varlıklar değillerdir, gökteki tanrılar da tıpkı yeryüzündeki insanoğlu gibi birbirlerine girerler, birbirlerini aldatıp, birbirleriyle evlenip kah gülüp kah ağlarlar. Diğer bir deyişle, imparatorun ataları olarak Kojiki’de bir araya topladığı bütün tanrılar, kusursuz ve eksiksiz olmayıp çok insani varlıklardır. Kojiki ne kadar eski bir kitap olursa olsun, Japonlar’ın tanrıya dair inanç ve düşüncesini ve manevi dünyasını yeterince anlatıyor.
Eğer Kojiki ile ilgilenirseniz, aşağıdaki İngilizce çeviriden faydalanabilirsiniz;
B.H. Chamberlain(trans.), The Kojiki: Records of Ancient Matters, Tuttle Publishing, North Clarendon, 2005(1st ed. 1883).
Masahiro TSUKADA