1) Öncelikle bu seminer neden düzenlendi onu açıklamak istiyorum.
Bu seminer teklifini Naito Sensei yaklaşık 6 ay önce almış , gününe ve saatine kadar belirlenmiş. Aslında Naito Sensei Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun güzelliklerinden bahsetmek istemiş fakat NHK’de yayınlanan program dolayısı ile içerikte elinde olmayan sebeplerden dolayı ve bunu kendine bir borç bildiği için sadece NHK programı ve o bölgenin gerçekleri hakkında konuşmaya karar vermiş.
2) Katılımcılar
Meslek gruplarını bilmememe rağmen katılımcı Japonların geneli yaşlı kesimden bay ve bayanlardı. Yani Ojisan Obasanlar yoğunlukta idi. Türk dinleyiciler ise yaklaşık 10-15 kişi idi. Bunların arasında Turkiye ve Orta Asya Kültür merkezinden, Konsolosluktan ve yanılmıyorsam benim gibi hiç bir yerle bağlantısı olmayan diğer Türk arkadaşlar vardı.
3) Seminerin işleyişi
Seminer Tamamen Naito Sensei’in açıklamaları ile başladı ve onun açıklamaları ile son buldu. Yani hepinizin merak ettiği ve umit ettiği bir soru cevap kısmı olmadı zaten buna gerek duyacak bir durumda teşkil etmedi. Naito Sensei program hakkında yorum yaparken bir yandan programı izlettirmek ve ona istinaden yorum yapmak istemiş fakat NHK programın o seminerde yayınlanmasını yasaklamış. Fakat Naito Sensei programdaki yanlışları dakika dakika saniye saniye not edip bu şekilde bir açıklama yolu kullandı ve bence çok etkili oldu.
4) Natio Sensei’in anlattıkları
İnanırmısınız kelamı güzel, dil bilimci bir arkadaş çıkıp hepimizin konuştuklarını Naito Sensei’in yerine anlatsa, sanırım bu kadar etkili olmazdı. Naito Sensei’i ben tanımıyordum çünkü Japonya’da üniversite ya da yüksek lisans eğitimi almadığım için hiç bir yerde ismini duyma şansım olmadı fakat. Bu seminerde ilk defa Naito Sensei ile tanışma şerefine nayil oldum. Naito Sensei bir profesör ve Türkiye’ye karşı çok büyük bir sevgi duyan bilim adamı. Türkçe’si mükemmel. Onu bugüne kadar tanımamış olmak benim çok büyük bir eksikliğim diye düşünüyorum.
Naito Sensei program henüz başlar başlamaz çok duygulu anlar yaşayarak hatta zaman zaman ağlayarak, kendi hatası hiç olmamasına karşın defalarca NHK’deki program ile Türk’leri üzdükleri için özürler diledi. NHK programını ilk defa izlediğinde dikkatimden kaçan çok nokta oldu fakat ikinci defa dikkatlice izlediğimde beni şok eden ve kesinlikle ve kesinlikle yanlış olduğunu düşündüğü noktaları tek tek dile getirdi. Bu noktaları tekrar burda söylememe gerek varmı bilmiyorum ama yaklaşık 10-15 gündür Tokyo gruptaki yazılanlarla birebir örtüşüyor idi. Programın yanlı olmasından, PKK’nın Avrupa birliği tarafından Amerika tarafından yani kısacası herkes tarafından terör örgütü ilan edildiğini ve bunu bile bile PKK propagandası yaptığından, ROJ TV’den bu görüntülerin alınmasından, Kürtler eşittir PKK gibi gösterilmesinden, Türkiye’deki Kürtlerin çok acınacak bir halde olduğunu gösterilmeye çalışılmasından, ROJ TV’den görüntülerin alınmasına rağmen ROJ TV yazısının hiç ekranda gözükmemesinden, kendisine program sonrası sormasına rağmen bu programın ROJ TV’den değilde Reuters’dan alındığı gibi yalan NHK tarafından yalan soylendiğinden, eger bu program para ile alındı ise PKK’ya maddi kaynak sağlandığından, 1993 yılında yanan yakılan köyün arka planından yani madalyonun arka yüzünden, PKK’nın Kürtleri temsil eden bir grup değil terör örgütü olduğundan aynı zamanda temsil ettiği Kürtleri de öldürdüğünden, Avrupa’daki PKK örgüt üyelerinin ordaki Kürt iş ve işyerlerine kurduğu baskıdan, santajlardan kundaklamalardan, Türklerin savaş yanlısı değil barış yanlısı bir kültürü olduğundan ki bunu nitekim dünya savaşlarındaki, Kuveyt-Irak savaşındaki, Amerika-Irak savaşındaki tutumunda da açıkça gösterdiğinden, Türkiye’nin içinde Kürtlerin olduğu gibi diger minzoku yani alt kültürlerin de olduğundan (çerkez , laz…vs demek istedi) ama hepsinin barış içinde Türkiye sınırları içersinde yaşamak arzusunda olduğundan Türkiye devletinin hedefinin bu olduğundan , programın bazı yerlerinde kendisinin de çok iyi Türkçe bilmesinden dolayı çok muhim tercüme hataları olduğundan, bunların sanki bile bile düşünceye yön verilmek için yapılmış gibi olmasından yani konuştuğumuz konuşmadığımız herşey hakkında konuştu Naito Sensei. İnanın burda özetlediklerim bile özetin özeti olamaz. Bunlara ilaveten benim ilave etmek istediğim tek bir cümle nokta bir virgül bile kalmamıştı.
Programın sonunda Naito Sensei, Türkçe olarak orda olan yani bizlere Türklere bu program için NHK adına değil kendi adına, bir Japon bilim adamı olarak özür diledi. O bu özrü dilerken ağladı, bizlerde elbette. Çok duygusal anlar yaşandı. Sonunda tüm Türkler olarak gidip Naito Sensei ağzına sağlık hocam, duygularımıza tercüman oldunuz çok teşekkür ederiz dedik.
Kısacası ben Naito Sensei’i tanıdığım için mutlu oldum , Katılımcılar en azından ordaki katılımcılar gerçekleri öğrendiği için mutlu oldum. Bunları bir Türkün değilde bir Japonun ağzından duymalarından dolayı iki kere mutlu oldum , en azından verdiğimiz tepkilerin etkisiz kalmadığını görmekten mutlu oldum … Kişisel olarak en kısa zamanda bir teşekkür mektubu yazıp bir buket çiçekle ya Naito Sensei’i görmeye gideceğim ya da mektupla ona yollayacağım. Böyle insanların eli öpülür daha ne diyeyim…
Arkadaşlar sizler müsterih olun ister öğrenci , ister bir doktor , avukat , mühendis veya başka biri doğru bildiğiniz yoldan ayrılmayın çünkü bizide anlayan dinleyen birileri muhakkak bir yerlerde var ve hep var olmaya devam edecektir…
Sürç-ü lisan etti isek affola…
Sağlıcakla Kalın…
Seminerde Naito Sensei’in dağıttığı belgeler: Belge1 Belge2 Belge3 Belge4
14/11/2007
Fatih Kervankaya
kardeşim emeğine sağlık bizlere bu mevzuyu duyurduğun için çok teşekkür ederim.Sende eli öpülecek insansın memleketini türkiyenin bölünmez bütünlüğünü koruyacak savunacak insanlara ihtiyacımız var.Ben sana tekrar teşekkür ediyorum bu emeğin için ellenden öpüyorum.TEŞEKKÜR İÇİN,ELLERİNDEN ÖPMEK İÇİN,AĞZINA SAĞLIK HOCAM DEMEK İÇİN,SENDEN HOCANIN E MAİLİNİ İSTİYORUM.İyi günler iyi çalışmalar kardeşim.
Gerçekten çok teşekkürler.Emeğinize sağlık.Böyle önemli bir profesörün böyle bir açıklama yapması rahatlatıcı.