Irak Sanayi ve Maden Bakanı Fevzi Hariri ile yardımcısı Muhammed A.M. Zaien, temmuzun ilk haftasında Amman’da Japon yatırımcılara seslenen bir konferansa katıldılar.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Bağdat’a yaptığı bir günlük ziyaret sırasında, Irak Başbakanı Nuri el Maliki‘yle birlikte “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi” kurulmasına yol açan geniş kapsamlı bir protokol imzaladı.
Bu işbirliği, Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan Almanya-Fransa arasında imzalanan 9 Mayıs 1950 bildirisine benzetildi. Ve o nedenle de “tarihi” vurgusu öne çıktı.
Erdoğan’ın “Ortadoğu’ya örnek olacağız… Sadece bizim değil, Irak’ın da bizden başka hiçbir ülkeyle arasında böyle bir anlaşması yok” sözleriyle vurguladığı “Bağdat seferi”, iki ülkenin 1955 yılında hazırladığı Bağdat Paktı’nı hatırlatıyor.
Sonradan İran, Pakistan ve İngiltere’nin de katıldığı “Bağdat Paktı” dahil, iki ülkenin attığı her adım Arap dünyası kadar, İngiltere ve ABD’nin Ortadoğu politikasından bağımsız yürüyemedi.
Bu kez de “Türkiye-Irak” işbirliğine, ABD ve İngiltere’nin dahil olması sürpriz olmaz.
TPAO’ya ortak gelecek
Irak, nisanda 35 uluslararası firmaya petrol ihalelerine girme hakkı tanımıştı ve bu ilk partide TPAO yoktu. Geçen ay Irak, TPAO’nun; Vietnam, Pakistan, Tayland, Angola ve Cezayir’in milli şirketleriyle birlikte lisans aldığını açıkladı.
Bağdat’ta “Hediyemi isterim, petrol için yazılı taahhüt almadan dönmem” diyen Erdoğan’ın istediği kâğıdı önüne Irak Devlet Başkanı Celal Talabani uzattı.
TPAO, Irak’taki petrol arama, işletme, dağıtma ihalelerine bir konsorsiyum kurup öyle girebilecek. Çünkü TPAO, bir Shell, BP, Exxon gibi şirketler kadar büyük değil.
Erdoğan, Bağdat dönüşü gazetecilerle yaptığı konuşmada “Mesela Japonlarla bu işi yapabiliriz. Japonlarla konsorsiyum yapmak TPAO’yu da büyütür” diyor.
Amman’da Japon zirvesi
Erdoğan’ın aklına gelen “Japon firmaları” Irak’ın da gündeminde. 2-3 Temmuz’da Ürdün’ün başkenti Amman’da “Irak-Japon Birinci İş Konseyi Toplantısı” düzenlendi.
Toplantının açılışını Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi ile Japon Ekonomi Bakanı Yardımcısı Masaşi Nakano yaptı. Aralarında bakan yardımcılarının da olduğu 50 kadar bürokratla toplantıya katılan Irak Sanayi ve Maden Bakanı Fevzi Hariri, Japonlara şöyle sesleniyor:
“Irak uluslararası yatırıma uygun ülkedir. Bizi yalnızca ticaret pazarı olarak görmeyin, Ortadoğu’da geleceğe doğru yatırım yapılacak bir ülke olarak konumlandırın. Yalnızca Japonya’ya değil, diğer ülkelere de söylüyorum. Bizim arkamızda Türkiye gibi sanayisi çok güçlü bir ülke var. Irak pazarına Avrupa kalitesini getiriyor. Fiyatlandırma ve stratejilerinizi oluştururken Türkiye’yi unutmayın. Özellikle Kuzey’de binlerce Türk şirketi kuruldu.”
Toplantıyı izleyen ve Irak’ta danışmanlık yapan Meltem Karabeyoğlu, “Ortada hiç Türk şirketi yokken bu konuşmayı yaptı” vurgusuyla, Hariri’nin sözlerini aktarıyor.
Bağdat’a gelsinler
Nikkon Oil, Hitochi, Sumitomo, Marubeni, Mitsui, Hitachi, Komatsu gibi Japon devlerinin katıldığı konferansta Irak Petrol Bakanı Yardımcısı Dr. Ahmed el Şama, firmalarla ikili görüşmeler de yapmış.
Irak’ın uluslararası toplantıları Bağdat’ta yapma girişimlerinden söz eden Karabeyoğlu, “Irak Başbakanı Maliki ilk kez geçen hafta ABD’den, Irak’tan çekilme takvimini açıklamasını istedi” diyor.
Karabeyoğlu, Amman’da görüştüğü Maliki’nin Politika Danışmanı Gorges Bakoos’un şu sözlerini aktarıyor:
“Bağdat’ta son bir yılda terör eylemleri yüzde 85 azaldı. Irak’ta güvenlik problemi yok, oteller ve uçaklar dolu. İkili anlaşmalarla kendimizi dünyanın içine yerleştirmek istiyoruz. Bundan sonra görüşmek isteyenler Bağdat’a gelsinler.”
Sanayi Bakanlığı’nın açtığı ihaleler hakkında da bilgi veren Karabeyoğlu, Türkiye’den Bilim İlaç ile Ortadoğu’da gıda fabrikaları kuran Umde Mühendislik’in yanı sıra, bir turizm grubunun da Irak’ta yatırım görüşmeleri yaptığını söylüyor.
Türk müteahhitlik firmaları Bağdat’a ABD’nin, Erbil’e ise Bölgesel Kürt Yönetimi’nin inisiyatifiyle giriyor.
Ticari ilişkilerin de geliştiği Irak’la başlayan yeni süreç uzun vadeli yatırımları öngörüyor
Yazar: Serpil Yılmaz