Kimono (着物 – kiru ve mono) , Japonya’nın geleneksel kıyafeti olmakla beraber kelime anlamı “giyilecek şey” ya da “elbise”dir. Aslında tüm giysi çeşitleri için kullanılan kimono kelimesi şu anda japonlar tarafından giyilen uzun giysiyi tanımlamak için kullanılmaya başlamıştır.
Kimono T şeklinde, ayak bileğine kadar uzanan düz hatlı, yakalı ve uzun kollu bir giysidir. Kollar özellikle bileklerde çok geniştir, genişliği yaklaşık olarak yarım metreye kadar varır. Geleneksel olarak, özel günlerde evlenmemiş kadınlar hemen hemen yere kadar uzanan çok geniş kollu kimonolar giyer. Giysi gövde etrafına sarılır ve her zaman sol taraf sağın üstüne gelir. Obi adı verilen geniş bir kuşak ile arkadan bağlanır. Kimonolar genellikle geta veya zori adı verilen geleneksel tahta sandallar ve tabi adı verilen çoraplarla giyilir. Kimononun içine, nagajuban denilen daha kısa bir kimono içlik olarak giyilir. Geleneksel bir kadın kimonosu on iki ya da daha fazla parçanın kuşanılmasıyla giyildiği için, Japon kadınların çoğu yardım almadan geleneksel kimonoyu giyemeyebilir.
Modern kimono, geleneksel kimono kadar karmaşık değildir. Festivaller ve diğer resmî olmayan durumlarda giyilen kimonolar yalnızca iki kattan ya da bir kat ve gizli ikinci yakadan oluşur. Resmî olmayan bu kimonolar basit desenli veya tek renkli obiler ile giyilir.
Kimono seçimi sembolizm ve ince sosyal mesajlarla yüklüdür. Yapılan seçim kadının yaşına, medeni hâline ve olayın resmiyet derecesine bağlıdır. Azalan resmiyet derecesiyle kimonolar şöyle sınıflanır:
- Kurotomesode (黒留袖): Yalnızca bel altından itibaren desen konan siyah kimono evli kadınlar için en resmî kimonodur. Genellikle düğün merasimlerinde gelinin ve damadın annesi tarafından giyilir.
- Furisode (振袖): Kol uzunluğu genellikle 99-107 cm arasında olan geniş kollu kimono evlenmemiş kadınlar için en resmî kimonodur. Kimononun tamamı desenlerle kaplıdır ve genellikle Seijin Shiki (成人式) adı verilen erginliğe giriş gününde ve düğünlerde gelinin evlenmemiş yakınları tarafından giyilir.
- Irotomesode (色留袖): Tek renkli ve yalnızca belden aşağısı desenli bir kimono çeşididir. Irotomesode, kurotomesodeden biraz daha az resmîdir ve genellikle düğünlerde gelinin ya da damadın yakın akrabası olan evli kadınlar tarafından giyilir.
- Hōmongi (訪問着): Desenlerin omuzlardan, dikiş ve kollardan akmasıyla ayrılan hōmongi ziyarete giderken hem evli hem de evlenmemiş kadınlar tarafından giyilir. Genellikle gelinin yakın arkadaşları düğünde giyer. Ayrıca gala gibi resmî partilere de giyilir.
- Tsukesage (付け下げ): Belden aşağısı, daha resmî olan hōmongiye nazaran daha az desenli ve daha az resmî olan tsukesage hem evli hem de evlenmemiş kadınlar tarafından giyilir.
- Iromuji (色無地): Tek renkli ve hem evli hem de evlenmemiş kadınlar tarafından giyilen kimonodur. Genelde çay seremonilerinde giyilir. Boyalı ipek kumaş, jakar benzeri rinzu figürleri içerebilir ancak farklı renkli desenler bulunmaz.
- Komon (小紋): İnce desen. Küçük ve giysi üzerinde tekrarlanan bir desen taşır. Rahat kullanım için olan bu kimono güzel bir obi ile birlikte şehirde, lokanta için kullanılır. Hem evli hem de evlenmemiş kadınlar giyebilir.
- Edo komon (江戸小紋): Edo komon küçük noktaların büyük bir desen oluşturarak öbeklenmesi ile kendini gösteren bir “komon” çeşididir. Bu kimono resmiyet açısından iromuji ile aynıdır ve üzerine kamon işlendiğinde tsukesage veya hōmongi yerine de giyilebilir.
- Yukata (浴衣): Resmî olmayan, genellikle pamuklu, keten ya da kenevir kumaştan yapılan yaz kimonosu. Yukata her yaştan erkek ve kadın tarafından genellikle açık hava festivallerinde giyilir. Genellikle onsen adı verilen kaplıcalarda da giyilir. Her kaplıca konuklar için kendi deseniyle yukata bulundurur.
Kimononun deseni hangi mevsimde giyilmesi gerektiğini de belirleyebilir. Örneğin kelebekler ve kiraz çiçeği tomurcukları içeren desenli bir kimono ilkbaharda ya da yazın giyilmelidir. Sık kullanılan bir sonbahar deseni de Japon akçaağacının kızıl yaprağıdır. Kış için ise bambu, çam ve ume (japon kayısısı) tomurcukları gibi değişik desenler kullanılır.
Kadınların giydiği kimonolarla kıyaslanınca erkeklerin giydikleri daha basittir ve çoraplarla sandallar sayılmazsa genellikle beş parçadan oluşur.
Erkek ve kadın kimonoları arasındaki en dikkat çekici fark kollardadır. Erkek kimonolarında kollar ya tamamen ya da alttan 3 ila 8 cm’den fazla ayrık olmamak kaydıyla büyük oranda gövdeye bağlıdır, kadın kimonolarının kolları ise hem geniş hem de gövdeye bağlı değildir. Hemen altından obi geçeceği için erkek kimonolarının kolları daha az geniştir. Halbuki kadın kimonolarının kollarının büyük kısmı gövdeye dikili olmadığı için obiye bir engel teşkil etmez ve geniş kollar obinin üzerinden aşağıya sarkar.
Günümüzde erkek kimonolarının başlıca farklılığı kumaşındadır. Tipik bir kimono koyu renk olur: Siyah, lacivert ve koyu yeşil, bazen de kahverengi çok kullanılan renklerdir. Kumaşlar genellikle mattır. Bazılarında belli belirsiz bir desen bulunur ve kendinden desenli kumaşlar günlük kimonolarda çok yaygındır. Daha da gündelik olarak kullanılan kimonolar açık mor, yeşil ve mavi gibi kısmen parlak renklerde de olabilir. Sumo güreşçileri ise küpeçiçeği (“fuşya”) rengi gibi oldukça parlak renklerde kimonolar giyer.
En resmî kimono, göğüste, omuzlarda ve arkada beş kamon içeren sade siyah kimonodur. Biraz daha az resmîsi üç kamon içeren kimonodur. Bunlarda genellikle beyaz içlik ve aksesuarlar kullanılır.
Hemen hemen her kimono, hakama ve haori eklenerek daha resmî hâle getirilebilir.
bende kimono istiyorum istanbulda gerçek bir kimono alabileceğim bir yer varmı