Geyşa (芸者:Geishya), Japonya’da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlara verilen ad. Geyşa dünyası Japonca’da Hana-maçi (花街: Çiçek kasabası) veya Ka-ryu-kai (花柳界: Çiçek-söğüt-dünyası) olarak adlandırılır.
Geyşa kurumu Edo Dönemi’nin (1600-1868) ortalarında ortaya çıktı. İlk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden oluşuyordu. Daha sonra bu gruplara kadınlar da katılmaya başladı ve giderek sadece kadınların yaptığı bir meslek haline geldi.
Edo Dönemi’nin sonlarına doğru geyşalar, resmî toplantılar dahil olmak üzere, birçok sosyal, politik etkinlik ve toplantıya çağrılmaya başlandı ve zamanla bugünkü eğlendirici-sanatçı sıfatlarını aldı. Günümüzde geyşa eğlenceleri, Japonya’daki en pahalı eğlencelerden biridir.
İyi bir geyşa olmak için güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda da geyşalığı sürdürmek mümkündür.
Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.
2. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde geyşa olarak yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni yapılırdı.
Bugünkü geyşa evlerindeki kurallar çok sıkı değildir. Sadece müşterilerden alınan bahşiş ve hediyelerle bile geçinmek mümkün hâle gelmiştir. Bu yüzden bütünüyle geyşa evine bağlı olarak çalışanların sayısı azalmaktadır.
Nerede olursa olsun, bir geyşa en az birkaç sanat dalında eğitim görmek zorundadır. Bu eğitim genel olarak birkaç tür geleneksel dans, şamisen çalma ve birkaç makamda şarkı söylemeyi kapsar.
Geyşa olacak kızlar, küçük yaşta yetişmesi için geyşa evlerine verilir. Şikomi denen bu kızlar tüm ev işleriyle ilgilenir. Kızlar, disiplin edilmesi için çok ağır şartlar altında çalıştırılırlar.
13 yaşından 18 yaşına kadar olan dönemde kızlar, acemi geyşa olarak çalışırlar. Bu yaşlardaki acemi geyşalara Tokyo ve çevresinde hangyoku yani yarı-mücevher, Osaka ve Kyoto çevresinde maiko yani çocuk dansöz denir. Acemi geyşalık döneminde giyilen özel bir kimono ve özel bir saç şekli vardır.
Geleneksel geyşalık günümüzde Tokyo’da tamamen ortadan kalkmış olup, Kyoto’da ise giderek azalmaktadır. Japonya’da kanun gereği herkesin ilk ve orta eğitim görmesi zorunludur. Yani bugün geyşa eğitimi en erken 15 yaşında başlayabilmektedir ki bu yaş eskiden bir geyşanın maiko luktan geyşalığa geçtiği dönemdi. Bu yüzden geyşa evlerindeki kurallar ve uygulamalar eskiye oranla değişikliğe uğramış, modern sosyal, ahlaki kurallar ve kanunlara uygun hale gelmiştir.
Geyşalar bölgesel gruplara ayrılır. Bu bölgelere hanamaçi yani çiçek mahallesi denir. Her grubun kenban denen kayıt bürosu bulunur. Bir geyşanın çalışabilmesi için bu kenbanlardan birine kayıt yaptırması ve çalışma izni alması gerekir.
Her geyşa grubunun kendi bölgesinde müşterilerini götürdüğü lokantalar bulunur. Bu lokantalardaki buluşma için gerekli düzenlemeler müşteriye aittir. Ancak müşteri, Geyşa Birliği’nin koymuş olduğu kurallara uymak zorundadır. Geyşa ile birlikte olduğu süredeki yemek, yol, barınma gibi tüm masraflardan müşteri sorumludur. Bunun dışında geyşa ile geçirdiği zaman için ayrıca para öder.
3 Kasım 2008
0 Yorum
58 Views
Geyşa
Yazan Sinem
Geyşa (芸者:Geishya), Japonya’da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlara verilen ad. Geyşa dünyası Japonca’da Hana-maçi (花街: Çiçek kasabası) veya Ka-ryu-kai (花柳界: Çiçek-söğüt-dünyası) olarak adlandırılır. Geyşa kurumu Edo Dönemi’nin (1600-1868) ortalarında ortaya çıktı. İlk geyşalar hokan ya da taikomoçi denen dansçı ve şarkıcı erkeklerden oluşuyordu.…